İçerisinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi sürecinde; salgının yayılmasının önlenmesi ve çalışan sağlığı ve toplum sağlığının korunması adına işyerlerinde alınması gereken birçok ilave tedbir bulunmakta olup ileride doğabilecek ihtilaflarda ispat yükünün yerine getirilebilmesi için alınan her türlü tedbire ilişkin yazılı/görsel kayıtların tutulması son derece önemlidir. Özellikle faaliyetine devam eden işyerlerinde hastalık belirtilerinin takip edilmesi ve belirti gösteren şüpheli çalışanların izole edilmesinin sağlanması, alınması gereken başlıca tedbirler arasındadır. Bu çerçevede işverenler, firmaya giriş ve çıkışlarda çalışan, müşteri ve ziyaretçilerinin temassız aletlerle ateşlerini ölçmeli ve takip etmelidir. İspatı açısından günlük ölçüm sonuçlarının kayıt altına alınması ve muhafaza edilmesi mutlaka gerekmektedir.
Alınan tedbirler ve uygulamalar değerlendirildiğinde yasalar kapsamında ilk akla gelen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ‘dur. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) 6. maddesinde kişilerin sağlık verileri özel nitelikli kişisel veriler arasında sayılmaktadır. Bu nedenle kişilerin sağlık verileri işlenirken kanun kapsamında uygun hareket edilmesi gerekmektedir.
İşverenlerin KVKK kapsamında yasal yükümlülüklerini ve yasaya uygun olarak nasıl uygulanması gerektiğine dair tavsiyelerimizi özet olarak sizlere aktarmak istedik.
İşverenler Ne Gibi Tedbirler Almak İstiyor?
İşverenler/yöneticiler farklı yöntemlerle çalışanlarının salgından etkilenme oranını en aza indirmeye çalışıyor. Bu doğrultuda bazı işverenler, çalışanlarının sabah ofise geldiği esnada ilk olarak ateşini ölçerek koronavirüs belirtisi gösterip göstermediğini tespit etmeye çalışıyor. Hatta bu uygulamayı bir adım ileriye götürerek kendi çalışanları haricinde iş yerine sadece ziyaretçi olarak gelen kişilerin de ateşini ölçen işverenler dahi var.
Birtakım işverenlerse ateş ölçümüne ek olarak çalışanın veya ziyaretçinin son dönemde yurt dışına çıkıp çıkmadığına yönelik sorular da sorabiliyor. Tabi ki karşı karşıya olduğumuz salgın hastalığın solunum yoluyla bulaşması sebebiyle, yalnızca çalışanların veya ziyaretçilerin yurt dışına çıkıp çıkmadığına ek olarak son dönemde yurt dışına çıkan herhangi biriyle temaslarının olup olmadığı da işverenler tarafından çalışanlara veya ziyaretçilere yöneltilen sorular arasında. İşverenler, böyle bir durumda da derhal kendilerine bilgi verilmesini talep ediyor.
Vücut ısısı normal seviyede çıkan ve yurt dışıyla herhangi bir teması olmayan çalışan veya ziyaretçiler, testi başarıyla geçerek iş yerine girmeye hak kazanıyor. Ancak vücut ısısı yüksek çıkan çalışanlar ve ziyaretçiler iş yerine alınmayabiliyor ve yüksek ateşi olan çalışanlardan evden çalışması ve derhal bir sağlık kurumuna başvurması istenebiliyor.
Bazı işverenlerse tamamen farklı bir yöntem izleyerek yüksek ateşli çalışanı farklı bir mekana alıp orada izole ediyor ve sağlık kurumuna başvurma kararını çalışana bırakmayıp doğrudan sağlık görevlileriyle kendileri iletişime geçiyor.
Yukarıdaki gruplar dışında kalan bazı işverenlerse durumu kendileri yönetmek yerine iş yeri hekimlerine başvurarak iş yerine giriş esnasında ateş ölçümü gibi basit tıbbi müdahaleleri hekimler veya sağlık personeli aracılığıyla gerçekleştirmeyi tercih ediyor.
Kişisel Verilerin Korunması Mevzuatı Kapsamında Uygulamaların yasal dayanağı?
KVKK uyarınca sağlık verileri, özel nitelikli kişisel veri olarak sınıflandırılıyor ve sağlık verilerinin işlenebilmesi için mutlaka veri sahiplerinin bu duruma açık rıza vermeleri gerekiyor.
Ancak tıpkı şu anda olduğu gibi kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis gibi mevzuatta belirtilen birtakım amaçlar doğrultusunda sağlık verileri, veri sahibinin açık rızası olmasa dahi sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler tarafından işlenebiliyor.
Doktorlar, hemşireler ve sağlık personelleri sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişilere örnek olarak gösterilebilir.
KVKK kapsamında İşverenler yasaları ihlal etmeden nasıl önlemler alabilir?
Kişisel Verileri Koruma Kurumu ‘nun 27.03.2020 tarihinde yaptığı duyuru ile de kanun kapsamında gerekli tedbirlerin alınması yönündedir.Bu duyuruda sıkça sorulan sorulara cevap verirken pandemi kapsamında kvkk yönünde yapılması gerekenler konusunda detaylı bilgi aktarılmıştır.
İşverenler tarafından KVKK’da belirtilen hususlara dikkat edilerek salgından korunmak adına önlem alınması şart olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda İşverenler tarafından hayata geçirilmesini tavsiye ettiğimiz uygulamalardan bazıları özetle aşağıdaki gibidir;
Sonuç olarak, zorlu geçirdiğimiz bu süreçte, çalışanlar ve vatandaşlar hakkında birçok verinin işlendiği ve işlenmesine ihtiyaç duyulduğuna şüphe bulunmamaktadır. Ancak, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine zarar gelmemesi ve özel hayatlarının gizliliğinin devamlılığı adına, özel bir düzenlemeyle ayrıca yetki verilmesi (Bkz. Afet ve acil durum halinde telefon ve konum bilgisinin işlenmesi için yalpan düzenleme) ya da kanunlarda öngörülmüş istisnalar söz konusu olmadıkça (Örneğin, KVKK m. 28) kişisel verilerin işlenmesinde usul ve esasların KVKK’da düzenlendiği unutulmamalıdır.
Koronavirüse karşı verilecek mücadele kapsamında işverenler tarafından çalışanların, ziyaretçilerin ve müşterilerin sağlık verilerinin işlenmek istenmesi ve çalışanların sağlığının korunmak istenmesi yönünden KVKK’yı dikkate alarak öncelikle sağlık verilerinin işleneceğine dair KVKK 10. Maddesi uyarınca veri sorumlularının, her bir veri işleme faaliyetine ilişkin olarak kişisel verilerin elde edilmesi anında veri sahiplerini aydınlatma metinleriyle bilgilendirmesi gerekmektedir. Ayrıca iş yeri hekimi bulunmayan şirketlerde aydınlatmaya ek olarak veri sahiplerinin rızalarının da alınması gerekli. Rıza göstermeyen veri sahiplerineyse sağlığıyla ilgili herhangi bir soru bile sorulmamalı.
İşverenler bu kuralları izlediği takdirde alınacak her türlü tedbir, sonrasında kişisel verilerin ihlal edildiği iddiasıyla karşılaşılabilecek idari para cezası riskini esaslı şekilde azaltır.